TASAVVUF ve SUFİLER

***

Görülen Lüzum Üzerine Divan-ı Hikmet ile İlgili Zorunlu Bir Açıklama

Websitemizde yayınlanan Hoca Ahmed Yesevi hakkındaki inceleme ve Ahmed Yesevi’ye ait Divan-ı Hikmet’teki şiirlerin özgün metni ve Türkiye Türkçesi’ne aktarım metinleri eser sahibi Dr. Hayati Bice’nin özel izni ile sitemize konmuştur. Bu yazılı materyallerin her türlü telif hakkı yayınlanmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları’na devredilmiş olup bilimsel araştırmalar dışında kısmen ve hiçbir şekilde tamamen kopyalanması-yayını yasaktır. Özellikle bu metinlerin  kitap şeklinde yayınlanması halinde her türlü hukuki takip yapılacaktır.

Websitelerinde bu materyallere yer vermek isteyen webmasterların hayatibice@yahoo.com adresinden izin istemeleri ve yaptıkları her alıntıda websitemizi referans olarak göstermeleri önemle rica olunur.

Ana Sayfa

Editörden

Kavramlar

Kişilikler

Güncel

Kütüphane

Linkler

Fotoğraflar

ZiyaretçiDefteri

İstatistikler

 

 

HOCA AHMED YESEVİ

DİVAN-I    HİKMET

[ TÜRKİYE     TÜRKÇESİNDE     TERCÜMESİ ]

[ 31-40.Hikmetler ]

HİKMET-31

Bin tümen türlü hatalar benden geçse affeyle

Ne denli kötü ameller benden geçse affeyle

Eğer tilavet ettiğimde bu Allah kelamını

Yanlış, isyan ve hatalar benden geçse affeyle

Okuduğunda gafil geçse veya yanlış noksan ile

Her nasıl yerli-yersizler benden geçse affeyle

Med ile irab ve teşdidleri değişik eylesem

Bu kelama her hatalar benden geçse affeyle

Yanlış okusam bir kelime veya bir harfini

Böyle eksik dualar benden geçse affeyle

Vaad ayeti vaadini eylemesem ben fark

Anlamayıp bazı şeyler benden geçse affeyle

Kurân'ın izzet ve ikramını yerine getirmesem

Edepsizlik, akılsızlık benden geçse affeyle

Hazretinde ben gibi kulun hatası çoktur

Yüz karası her hatalar benden geçse affeyle

Hoca Ahmed Miskin'in noksanı çoktur dünyada

Gerçi ya Rab binlerce hata benden geçse affeyle

 

HİKMET-32

Ya İlahi, Kadir, Allah'ım

Rahmet eyle kuluna ey Rahman

Sığındım Zat'ına ey Allah'ım

Yaradan bütün alemin penahı

İcabet Sen'den ve başvurmak bendendir

Ey İlah-ı Zül-celal bütün hacetlerde

İlahi hacetimi Sen kolaylaştırır

Kerim'sin lutfiyle derdime deva eyle

Kerem ile affeyle ey Arif Zat

Ahiret azabından azad eyle

İlahi şeytanın şerrinden Sen sakla

Bütün günahlarımdan hem Sen sakla

Bütün günahlarımdan tevbe eyledim

Ki aklım başta değildi ben ondan ayıldım

Demiyorum beni candan ayırma

Son günümde imandan ayırma

İlahi herkesin feryadına yetiş

Bütün çaresizlerin imdadına yetiş

Asi kulunun Sen her hacetini ver

Bu devasız derdliye Sen deva ver

İlahi Sen affeyle takatım yok

Senin önünde layık ibadetim yok

İlahi pak Zat'ının hürmetinden

Uzaklaştır bizi şeytanın sıkıntısından

İlahi herkesi kulluğa has eyle

Beni benden alıp bir kez özgür eyle

Bana tevfik suyundan Sen içir

Kerem ile günahımı affeyle

Ki bilmeden sayısız günah işledim

Gönülleri yıkıp mahzun eyledim

Ki her asi rahmete layıktır

Gel ey Ahmed duaya ol muvafık

HİKMET-33

Aşk yolunda yok olayım Hakk Bir ve Var

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Elimi açıp dua kılayım, Azim Cebbar

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Gül aşkının yurdunda bülbül oldum;

Çeşit çeşit diller ile feryad eyledim

Bütün işlerden âşıklığı zor bildim;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşkı değse, yakıcısı can ve bedeni

Aşkı değse, viran eyler ben-benliği

Aşk olmasa, bulup olmaz Mevlâ'm seni;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşk defteri sığmaz dostlar dergâhına;

Cümle âşık yığılıp varır bargahına

Yedi cehennem dayanamaz bir âhına;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Hâs aşkını göster bana, şükreder olayım

"Erre" koysa, Zekeriyya gibi zikreder olayım

Eyyub gibi belâsına sabreder olayım

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Cilve eyle, çılgın eyle, tutkun eyle

Mecnun eyle, el aleme rezil eyle

Mum gösterip pervane gibi bir yanık eyle

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşk derdini talep eyledim, dermanı yok;

Aşk yolunda can verenin korkusu yok;

Bu yollarda can vermese, imkânı yok;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Nereden bulayım, aşkın düştü, kararım yok;

Aşk yakarışını gece gündüz bırakacağım yok;

Dergâhından başka yere varacağım yok;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşk pazarı ulu pazar, sevda haram;

Aşıklara senden başka kavga haram;

Aşk yoluna girenlere dünya haram;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Aşıklığı dâva kılıp yürüyemedim;

Nefsden geçip ben emrini kılamadım;

Cahillikte Hakk emrini bilemedim;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

Kul Hoca Ahmed aşktan ağır belâ olmaz;

Merhem sürme, aşk derdine deva olmaz;

Göz yaşından başka bir şey tanık olmaz;

Her ne eylesen, âşık eyle ey Allah'ım.

HİKMET-34

Ey sultanım iki cihan hakanı

Sensin kulunun arkası, sığınağı

Dileyip daima senin o temiz zatını

Şeytanlar şerrinden ver kurtuluşu

Bu şeytanın şerrinden kime kaçarım

Senin önündedir kemahın sarrı

Allah'ım sana ben yandım şimdi

Özünsün herkese rızk veren Allah

"Kiramen katibin" adlı melek

Çöl kumlarından çok günahı

Muhammed ki aleme yol göstericidir

O günde olacaktır yardımcı

Okuyup kitabımı görsem hiç amel yok

Başımı önüme eğip olacağım pişman

Ki ben derim "bu işi yaptığım yok"

Bütün organlarım olacaktır şahid

Ölümün elinden hiç kimse kurtulmaz

Kalender ol başına giy külahı

Cehennem üstüne kurulu sıratı

Görüp kullar eyler figan-ahı

Hoca Ahmed Yesevi sen ağla daima

Sahiblik etmez sana yarınki ahı

KMET-35

Aşkın eyledi şeyda beni cümle, alem bildi beni,

Kaygım sensin gece gündüz, bana sen gereksin.

Taâla'llah zihi ma’ni, sen yarattın cisim ve canı,

Kulluk eyleyim gece gündüz, bana sen gereksin.

Gözüm açtım seni gördüm, bütün gönülü sana verdim,

Akrabalarımı terk eyledim, bana sen gereksin.

Söylesem ben dilimdesin, gözlesem ben gözümdesin,

Gönlümde hem canımdasın, bana sen gereksin.

Feda olsun sana canım, döker olsan benim kanım,

Ben kulunum sen sultanım, bana sen gereksin.

Alimlere kitap gerek, sufilere mescid gerek,

Mecnun'lara Leyla gerek, bana sen gereksin.

Gafıllere dünya gerek, akıllılara ahiret gerek,

Vaizlere minber gerek, bana sen gereksin.

Alem bütün cennet olsa, bütün huriler karşılamağa gelse,

Allah bana nasip eylese, bana sen gereksin.

Cennete gireyim cevlan eyleyim, ne hurilere nazar eyleyim

Onu bunu ben ne eyleyim, bana sen gereksin.

Hoca Ahmed benim adım, gece gündüz yanar odum

İki cihanda umudum, bana sen gereksin.

 

HİKMET-36

Muhammed'in bilin zatı Arabtır

Tarikatın yolu bütün edeptir.

Hakikat bilmeyen insan değildir

Biliniz hiçbir şeye benzemezdir.

Bilin bi-çün olur hem bi-çigüne;

Va bi-şübhe olur hem bi-nemune

Kahırlansa, eyler yer ile yeksan;

Olmakta zelzele yer ile gökler.

Rahmet eylese, biliniz, rahmeti var;

Verir olsa, tükenmez nimeti var.

Muhammed'i tarif eylesem kemine,

Anasının adı bil Amine:

Babasının adı Abdullah'tır

Anadan doğmadan ölmüştür.

Muhammed'i dedesi korumuştur

Çıplak açları yoklayandır.

Dedesi biliniz Abdulmuttalib;

Gönülde saklayınız iyi bilip.

Dedesinin babası idi Hâşim;

İşitince akmakta gözde yaşım.

Biliniz dördüncüsüdür Abdulmenaf;

Onları bilse her kim, gönlüdür sâf.

Rasûl'un bilse her kim dört ceddini,

Kıyamette gezer sekiz cennetini

Babası yedi yaşında ölmüştür;

Rasül'u amcasına vermiştir.

Ebu Tâlib Ali'nin babasıdır;

Bütün Arabların büyüğüdür.

Ebu Talib olmakta iş başında,

Muhammed oturur daima karşısında

Muhammed'in yaşı on yedi oldu;

Ki o vakit Hatice O'nu gördü.

Muhammed'i bilin ki şahin misali

Hatice O'nu görüp olmakta ağlamaklı

Hadice gönlünde O'nu sevmektedir

Muhammed aşkında içi yanmaktadır.

Gece gündüz diler O'nu Allah'tan;

Biliniz sonunda buldu muradın.

Görünüz Allah'ın işini

Muhammed bakmakta iken devesini,

Hadice'ye Rasul çâker olmuştur,

Bu sebeple bil sen O'nu almıştır.

Hadice'nin Allah bahtını açmıştır;

Rasul'un baçına inciler saçmıştır.

Rasul'un yaşları kırka varmıştır,

Ki ondan sonra Allah'dan vahy yetmiştir.

Ki ondan sonra Muhammed oldu sultan

Rasul'un gönlünde yâr oldu Allah.

Muhammed işini Allah yazdırdı;

İnsanların hepsi iman getirdi.

Rasul'un başında oldu imâme;

Kemal buldu otuz üç bin sahabe.

Rasul'a hepsi hizmet eylemektedir

Edep ile yürüyüp izzet eylemektedir

Rasul önüne bir yetim gelmiştir

Garip ve müptelâyım deyip söylemiştir.

Rahim eyledi Rasul onun haline;

Dileğini onun verdi eline.

Rasul dedi ona: "Ben de yetimim;

Yetimlikte, gariplikte yetişmişim."

Muhammed dediler: "Her kim yetimdir,

Biliniz, o benim has ümmetimdir."

Yetimi görseniz, incitmeyiniz;

Garibi görseniz, dağ etmeyiniz.

Yetimler bu cihanda ezilmiştir

Gariplerin işi zordur..

Gariplerin işi daima riyazettir

Diri değil, garip ölü gibidir.

Allah'a garipler bellidir

Garibi sabah akşam sormuştur.

Tarif eylesem, Ali Allah'ın arslanıdır

Ki kılıç ile kâfiri kırmaktadır.

Kâfirleri eyler imana dâvet;

Vermektedir her zaman İslâm'â kuvvet.

Ki mümin olanını alıp gelmektedir;

Kabul kılmayanını kırıp gelmektedir.

Ki kılıç ele alıp binse Düldül'e

Düşmektedir kâfirler kavmine velvele

Elindeki silahı Zülfikar'ı,

Savaşanda uzar kırk arşın.

Ali'nin var idi on sekiz oğlu;

Onun her hangisidir büyük tuğlu,

Ali İslam için kanlar yutmaktadır;

İslam'ın tuğunu sıkı tutmaktadır.

Hoca Ahmed bil garibliğe düşmüştür

Rasul evladına sözler katmıştır

HİKMET-37

"El-kezzabu lâ ûmmeti" dedi, bilin Muhammed;

Yalancılar kavmini ümmet demez Muhammed.

Doğru giden kulunu, Hakk'ın arayıp yolunu,

Doğru yürüyen kulunu ümmet diyecek Muhammed

Her kim "Ümmetim" dese, Rasûl işini bırakmasa

Şefaat günü olsa, mahrum bırakmaz Muhammed.

Tanrı Teala sözünü, Rasulullah sünnetini

İnanmayan ümmetini ümmet demez Muhammed.

Ümmetim diye yürürsün, buyruğunu yapmazsın,

Nasıl ümit tutarsın, orada sormaz Muhammed

Müşküldür âsi kul, ümmet demese orada,

Rezil olur mahşerde, ümmet demez Muhammed.

Ümmetim der Muhammed, gerçek söylese Kul Ahmed,

Sabaha olsa kıyamet mahrum bırakmaz Muhammed

 

HİKMET-38

Allah nuru, Allah dostu o Mustafa

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Allah selamı, Allah zikri Hakk Mustafa

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Kimler için yaşlı eyledi gözlerini

Ümmet için yanık eyledi özlerini

Ümmet olsan anla bu sözlerini

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Ağlaya ağlaya yüz gözleri şişti görün

Kıyamda durup ayakları şişti görün

Ümmet için kaygı sıkıntı çekti görün

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Ey dostlar bunu bilir ümmet hani

Eğer bilsen ondan fazla nimet hani

Kıyamet günü ondan geçen şefkat hani

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Ümmet olup Rasul değerini bildiniz mi?

Ten-can ile sünnetlerini yaptınız mı?

Rasul için ağlayıp inleyerek geçtiniz mi?

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Heyhat heyhat saadetdir o Mustafa

Heyhat heyhat ganimettir o Mustafa

Heyhat heyhat inayettir o Mustafa

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

Kul Hoca Ahmed söyler sözünle dilim kefa

Ümmetlerim eyle vefa kılma cefa

Ümmetine böyle dedi Hakk Mustafa

Kimler için geldi Rasul bildiniz mi?

 

HİKMET-39

Bizden sonsuz selam ya Mustafa Muhammed

Tahiyyat-ı bîşumar ya Mustafa Muhammed

Ya Rasuller Efendisi, ya Nebilerin sonuncusu

Ya sapıtmışların doğrultucusu ya Mustafa Muhammed

Ya "Eyyühel müddessir" Hakk dedi "Kum faenzir"

"Ve Rabbike fekebbir" ya Mustafa Muhammed

Yüce hazrettesin keremli gurbettesin

Peygamberlerin öncüsü ya Mustafa Muhammed

Sen'sin Halık'ın sevgilisi, Hakk dergahına layık

Yaratılmışların özü ya Mustafa Muhammed

İnsan varlığının aslı, rasul ve nebilerin sonuncusu

Gizli niyaza mahrem ya Mustafa Muhammed

Kabe-kavseynin tubası, kevneyn bağının ayı

Herkese kurret ayneyn ya Mustafa Muhammed

Arş ve kursiden aşan Hazret'ine ulaşan

Doksan bin niyaz söyleyen ya Mustafa Muhammed

Yer gök yürür mamurundur, sahabeler manzurun

Bütün ümmet mağfurun ya Mustafa Muhammed

Her kime olsa meylin kaldırır Hakk azabını

Alem senin tufeylin ya Mustafa Muhammed

Her kim sana sığınır cehennemden o kurtulur

Cennet'e doğru yollanır ya Mustafa Muhammed

Canımı feda eylesem hoşnudluğunu alsam

Üzüntü yoktur ölsem ya Mustafa Muhammed

Gerçi çoktur günahım affedesin Allah'ım

Sensin benim sığınağım ya Mustafa Muhammed

Ya Rab nasıl eyleyim şefaatini alayım

Ümmetinden olayım ya Mustafa Muhammed

Ümmetinden olanlar şefaatini alanlar

Cennet ehli olanlar ya Mustafa Muhammed

Ahmed'in muradı sensin zikri ve yadı sensin

İşlerin anahtan sensin ya Mustafa Muhammed

 

HİKMET-40

On sekiz bin âleme server olan Muhammed ;

Otuz üç bin ashâba rehber olan Muhammed.

Çıplaklık ve açlığa kanaatlı Muhammed ;

Asi, câfi ümmete şefaatlı Muhammed.

Geceleri yatıp uyumaz, tilâvetli Muhammed ;

Garip ile yetime mürüvvetli Muhammed.

Yoldan azan günahkara hidayetli Muhammed ;

Muhtaç düşse herkese, kifayetli Muhammed.

Ebu Cehl ve Ebu Leheb'e siyasetli Muhammed ;

Melâmetin sabunu, selâmetli Muhammed.

Namaz, oruç kılıcı, ibadetli Muhammed ;

Dinmeyip tesbih söyleyici, riyazetli Muhammed

Lanetli, lanetlenmiş şeytana siyasetli Muhammed;

Şeriatın yoluna inayetli Muhammed.

Tarikate yol gösterici, iradetli Muhammed;

Hakikate mukteda, icazetli Muhammed.

Duaları müstecap, icabetli Muhammed;

Kötülüğe iyilik, kerametli Muhammed.

Tevfik veren zâlime, celaletli Muhammed;

Secde kılan eğilip, itaatlı Muhammed.

Beş vakit namaz olduğunda imametli Muhammed;

Mirâc aşıp vardığında şehadetli Muhammed.

Arş ve Kürsü pazarı, inayetli Muhammed;

Sekiz cennet sahibi velayetli Muhammed.

Miskin Ahmed kuluna kitabetli Muhammed;

Yetim, fakir, garibe sehavetli Muhammed.