TASAVVUF
ve SUFİLER *** Görülen Lüzum Üzerine Divan-ı Hikmet ile İlgili Zorunlu Bir Açıklama Websitemizde yayınlanan Hoca Ahmed Yesevi hakkındaki inceleme ve Ahmed Yesevi’ye ait Divan-ı Hikmet’teki şiirlerin özgün metni ve Türkiye Türkçesi’ne aktarım metinleri eser sahibi Dr. Hayati Bice’nin özel izni ile sitemize konmuştur. Bu yazılı materyallerin her türlü telif hakkı yayınlanmak üzere Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları’na devredilmiş olup bilimsel araştırmalar dışında kısmen ve hiçbir şekilde tamamen kopyalanması-yayını yasaktır. Özellikle bu metinlerin kitap şeklinde yayınlanması halinde her türlü hukuki takip yapılacaktır. Websitelerinde bu materyallere yer vermek isteyen webmasterların hayatibice@yahoo.com adresinden izin istemeleri ve yaptıkları her alıntıda websitemizi referans olarak göstermeleri önemle rica olunur. |
Ana Sayfa Editörden Kavramlar Kişilikler Güncel Kütüphane Linkler Fotoğraflar ZiyaretçiDefteri İstatistikler
|
HOCA AHMED YESEVİ DİVAN-I HİKMET [ TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TERCÜMESİ ] [ 51-60.Hikmetler ] HİKMET-51Muhabbetin pazarında dolaşarak Ahire tin sevdasını başlasam benBu dünyanın izzetlerini arkaya atarak Horlanma-ağlama yollarını hoşlasam ben Bu yollarda horlanma-ağlama kârlı imiş Tesbih, tehlil, oruç, namaz kâr etmezmiş Yalancıdan Allah, Rasulû şikayetçi imiş Yalan namaz riyalarını bıraksam benGerçek gönülde namaz kıl ki Allah bilsin Halk içinde rüsva ol ki âlem gülsün Toprak gibi hor görül ki nefsin ölsün Himmet versen nefsimi yenip ağlasam ben Dostlarımı rezil eyleyen nefs ve heva Onun için lanetli şeytan eyler kavga Lutfeylesen ben-ben liği eyleyim tamamRiyazette canım incitip işlesem ben Aşk yolunda damla damla kanlar yutarım Rahman adı rahmetinden ümit tutayım Şarap kadehini doyası versen candan geçeyim Hasretinde iki gözümü yaşlasam ben Nefsim benim ateş gibi yanıp yolumu kesti Yüz bin türlü yemek isteyip dükkan kurdu Ağzını açıp her kapıya beni sürdü Himmet versen köpek nefsimi yakalasam ben Aşkım taştı, ruhum kaçtı nereden bulayım Arkasından aşk atını binip koşayım Kimi görsem Hızır bilip elini tutayım Hızır ve İlyas yardım edip yakalasam benGünahım çok yere sığmaz kime söyleyeyim Tevbe eyleyip eğri yoldan doğruya döneyim Pişmanlıkta etlerimi koparıp çekeyim "Sad deriğ" deyip parmaklarımı dişlesem ben Günah işleyip tevbe etmeden sınırdan aştım Nefsim beni isyan ettirdi turfa şaştım Allah'a hamdolsun ki Pir-i kamil e doğru kaçtım Ele alıp kötü nefsi yakalasam ben. Kul Hoca Ahmed her bir sözün derde derman Taliplere beyan eylesem kalmaz sıkıntı Dört bin dört yüz hikmet söyledim Hakk'tan ferman Ferman olsa ta ölene kadar söylesem ben
HİKMET-52 Vahdet küpü açıldı, meyhaneye girsem ben; Bir kadeh içip şu meyden mest ve hayran olsam ben. O meyin lezzeti iç-bağrımı kan eyledi Bağır kanımı akıtıp canana doğru varsam ben. Sâki sundu her nefes keyfıyetin şarabını Sarhoş olup o an fe ryad-figan eylesem ben.İnsaniyet yakasın şevk ateşi yandırdı Vahdâniyet deryasını o anda sorsam ben. O deryanın dalgalanışından değme dalgıç inci almaz; Candan geçip inci için derya içine dalsam ben. Hâce Ahmed'in küpünde muhabbetin şarabı, Aşıklara Şu meyden muradınca versem ben.
HİKMET-53 Allah diyen kulun yerini cennette gördüm; Hûri ve gılman hepsini karşısında hizmette gördüm. "Fezkûruni" zikrini söyleyen kullar daima Tamamını yoldaş olup "Adn"cennetinde gördüm Gece gündüz uyumadan Hû zikrini söyleyenler, Melekler yoldaşı, Arş'ın üstünde gördüm. Hayır ve cömerdik eyleyenler, yetim gönlünü alanlar, "Çehar-yâr'laı yoldaşı, Kevser dudağında gördüm. Amil olan âlimler, yola giren âsiler, Öyle âlim yerini Dâru's-selam da gördüm. Kadı olan âlimler, para-rüşvet yiyenler, Öyle kadı yerini sakar ateşinde gördüm. Müftü olan âlimler, haksız fetva verenler, Öyle müftü yerini Sırat köprüsünde gördüm. Zâlim olup zulmeden, yetim gönlünü ağrıtan, Kara yüzlü mahşerde, kolunu arkada gördüm. Cemaata gitmeyip namazı terk eyleyenlerŞeytan ile bir yerde, derk-i esfel'de gördüm. Kul Hoca Ahmed hazine açtı, inci ve cevher saçtı Dinlemeyen bu sözü, gaflet içinde gördüm. HİKMET-54 Yola giren erenlerden yolu sormadan Ağlamayım mı, ey dostlarım, hata eyledim Hakk zikrini gece gündüz vird etmeden Ey dostlarım, öz canıma cefa eyledim. Allâh yâdı gönülleri aydınlatan Aşıklara Allah kendisi vaad eyleyen Aşk rüzgârı Mustafa'ya armağan gelen; O sebepten gözyaşımı şahid eyledim. Allah der ki: Aşıklarım Burak'a biner; Hak k zikrini diyenlere rahmet yağarÇok ağlayan cemalimi şüphesiz görür Mahşer günü cemalimi hediye eyledim. " Vaad eyledi âşıklara yüzbin Burak; Alem halkı melâmeti O'na uzak; Bu âlemde el gözüne yanan çıra Ahiret içinde yüzbin köşkler bina eyledim. Dertsi z insan insan değil, bunu anlayınAşksız insan hayvan cinsi, bunu dinleyin Gönlünüzde aşk olmasa, bana ağlayın Ağlayanlara gerçek aşkımı hediye eyledim. Kul olsan, ben-benliği sakın bırak Seherlerde canını incitip dinmeden çalış Yoldan sapan günahkarları yola yöneltBir nazarda gönüllerini safâ eyledim. Gerçek dertliye kendim ilaç, kendim derman; Hem âşıkım, hem mâşukum, kendim canan; Rahmet eyleyim, adım Rahman, zâtım Sübhan; Bir nazarda içlerini safâ eyledim. Tan atana kadar Hakk zikrini diyen kişi Dağ ve çölü bostan eyler akan yaşı; Allah der, başka birşeyle yoktur işi; O âşıkı ahaliden ayrı eyledim. Aşk yadını yere koysam, yer kaldırmaz; Defter kılsam, diri oldukça, bitip olmaz; Hakk'ı bilen, beyi, hanı, halkı bilmez; O kulumu öz yolumda iki büklüm eyledim Mal ve pulu dert eylemez aşık kişi; Yol üstünde toprak olup aziz başı; Ondan sonra nura dolar içi dışı; Sabaha varsa, mahşer yerinde sultan eyledim. Hakktan korkup mal ve parayı sevmeyeni, Hakk'ı deyip bir an yatıp uyumayanı, Yatsa, kalksa, Hakk z ikrini bırakmayanıAçtım batın gözlerini bina eyledim. Oruç tutup halka riya eyleyenleri Namaz kılıp tesbih ele alanları, Şeyhim diye başka bina koyanları Son anda imanından ayrı eyledim. Hakk'a âşık olup dedi Kul Hoca Ahmed; Sıdkı ile işitene yüzbin rah met;Dua eyleyim, görmeyeler sıkıntı, zahmet; Akıllı isen, bir söz ile tamam eyledim.
HİKMET-55 Azim zikri yüce zikirdir, söyler olsam, Ballar gibi tatlı olur dilim benim. Kendim fakir, ikrar eyledim, oldum hakir Kanat çırpıp uçar, kuş gibi gönlûm benim .Türlü aşım, türlü işim, dertli başım; Ayırdı canım, gitti şuurum, aktı yaşım; Günah ile doldu bütün içim, dışım; Niyazsızım, açıversin yolumu benim. Gözüm düştü, gönlüm uçtu, Arş'a aştı; Ömrüm geçti, nefsim kaçtı, denizim taştı; Kervan göçtü, menzil aştı, yorulup düştü Sır ulaştı, nasıl olacak halim benim ? Sûret burada, siret orada, kudretinde; Uzun gecede, aydınlık günde, gönlüm orada; Yürür gecede, olup kul, hepsi nerede, Sorsa orada, gûnahkârdır dilim benim. İçtim şarap, oldum harap, aslım toprak Geldim körab, gönlüm serap, aşka pür-ab Hak'tan hitap gelse, görmez kullar azap; Pınar gibi akar gözden yaşım benim. Düştüm uzar, Burak tozar, gitse pazar; Dünya pazar, içine girip kullar azar; Başım dertli, yaşım sızar, kanım tozar Adım Ahmed, Türkistan'dır ilim benim.
HİKMET-56 Durmadan Hazretinde Allah desem, Ağlayıp inleyerek zâkir olup Rabb'im desem, Kulu olup kulluğunda boyun sunsam, Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum? Zekeriyyâ gibi bu başıma bıçkı koysam Eyyub gibi bu bedenime kurtu koysam Musa gibi Tur dağında ibadet eylesen,Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum? Yunus gibi deniz içinde balık olsam, Yusuf gibi kuyu içinde gece-gündüz olsam, Yâkub gibi Yusuf için ağlayıp inlesem, Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum? Şibli gibi âşık olup sema vurs amBayezid gibi gece gündüz dinmeden Kabe'ye varsam Kabeye yüzümü sürüp ağlayıp inlesem Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum? Mâruf gibi işbu yola adım atsam, Mansur gibi candan geçip dârağacına konsam, Dârağacı üzere şevklenerek Hakk'ı desem , Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum?Kul Hoca Ahmed, kulluk içre sâbit olsam, Zikrini deyip, zâkir olup, Rabb'im desem, Zikirinde şevklenerek kavrulup yansam, Bu iş ile yâ Rab, seni bulur muyum ?
HİKMET-57 Allah'ımı ararım izine düşüp giderim Daima Sen'i söylerim "La ilahe illallah" Nereden O'nu bulurum canımı kurban eylerim Kurban olup giderim "La ilahe illallah" Can ve gönlümü vereyim verip bakıp durayım Can ve gönlüm yanmıştır yanıp biryan olmuştur Canım ile diyeyim "La ilahe illallah" Aşık ili servetsiz yoktur derdine dermanDiye durun yorulmadan "La ilahe illallah" Ahmed ibn İbrahim iş bu sözü güzel dedi Diye görün canlarım "La ilahe lllallah"
HİKMET-58 Ansızın durduğumda gönlüm içine Hakk Allah'ımın nazargâhı düştü olmalı Kırk yıllık zincir çöktü gönül ülk emeHakk zikrinin nuru ile açtı olmalı Zakirleri toplanıp dizildiğinde Zikir ve semadan meclis kurulduğunda Boyun ukba dünyasından ayrıldığında Gönül kuşu Hazret yönüne uçtu olmalı Hiç bilmem nasıl olacak benim işim Onun için akar daima gözde yaşımSeherlerde kalkıp Hakk'tan dilemişim Melekler "Amin'ine düştü olmalı Mahzun cana yakındır Hakk derğahı Pişmanlıkta yeter mi ki birer ahı Hangi gönül olsa Hakk nazargahı Hakk nazarı içe dolup taştı olmalı Hakk işini Hakk için b uyurdularÖzlerini halklar arasına yetirdiler Sıkıntılarını nimet gibi kaldırdılar Bağrı kanlı gözü yaşlı doldu olmalı Seven kullar sevdiğine kayırdılar Dünyayı bırakıp din işine yöneldiler Aşık kullar Allah diye hareketlendiler Şeytanın zehri yarılıp kaçtı olmalı Allah de ey Kul Ahmed özünü bil Özünü bilince ilmin ile amel kıl Büyük küçük dostlarından özür eyle Sen bilmezken senden hata geçdi olmalı
HİKMET-59 Eya dostlar yürek bağrım boldı kebab Vefalı aşık candan geçti olmalı Aşk ışığı gönül ülkesini eyledi harap O sebepten aklım-fikrim gitti olmalı Aşksız kişi insan değildir anlasanız Muhabbetsizler şeytan kavmi dinleseniz Aşkdan başka sözü eğer söyleseniz Elinizden iman-İslam gitti olmalı Mey haneye giren aşığın sırrı ortadaBağrı pişip yaşı akıp eyler figan Boşuna yürür nerede gitse evi viran Şüphesiz bilin vahdet meyinden tattı olmalı Aşk düştü bu başima hayran oldum Ev-barkımdan geçip sersem oldum İki alemi terkedip üryan oldumÇıkan ahım ne göklere yetti olmalı Akıllı isen Hakk'ın başka sözler haram Diri oldukça Pir hizmetini eyle tamam Allah desen lanetli şeytan sana köle Allah demezler dinlerini sattı olmalı Ömrü boşa geçenler zayi eyleyenler aşkı bil mezCandan geçen divaneyi göze almaz "Hû " sohbetini kuran yere kaçıp gelmezCan ve gönlü taştan beter katı olmalı Allah'ın sevdiği kul daima ağlayıp yürür Hakk'tan korkup niyazını deyip seherde kalkar Yahya gibi dinmeyip ağlayıp matem tu tarBu dünyanı arkaya kaldırıp attı olmalı Aşıkların işidir söz ve güdaz Aşıkların ihtiyaçları oruç, namaz Mahşer günü gözyaşıdır Hakk'a niyaz Arif aşık derd ve alem çekti olmalı Aşıkların ağzı güler gönlü ağlar Allah için gözde yaşı bağrı biryan Canı zikreder, gönlü şükreder, fikri sevgili Allah dilerse kıl köprüyü geçti olmalı Aşıkları halk içinde yanıp ağlar Zâhiren güler bâtınları yürek dağlar Ecel kovalayıp ölmek için belini bağlar Sevgilisine arz-ı halini dedi olmalı Aşıkları melametden kaçmaz olur Cahillere bâtın sırrını açmaz olur Her namerde inci-cevher saçmaz olur Özü okuyup kan zehir yuttu Pir-i kamil'in sevdiği aşık hevası yok Yüz bin türlü ibadet eylese binâsı yok Ey dostlarım aşk derdinin devâsı yok Geceleri kalkıp Pir eteğini tuttu olmalı Pir-i kamilin nazar eylese verir deva Hay u heves, ben-benlik olur tamam Ondan sonra lanetli şeytan senden uzak Dar kabirde iman ile yattı olmalı Kul Hoca Ahmed Hakk sözünü söyler daima Hakk'dan başka sözler hepsi imiş haram Razı olsa yerin olur Darü's-selam Mağfiretin deryasına battı olmalı HİKMET-60 Hakk Teala nur saldı canım tutuştu Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Seher vaktinde Pir-i kamil bakıp sordu Gelin yığılın zâk ir kullar zikir söyleyelimZâkirlere vaad eyledi Kadir Allah Kabir içinde armağan eyledi "hur u lîkâ" Zâkirlerin varacağı yer "Darü'l-beka" Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Zâkir olsa, şükredici olsa yeri cennet Kanlar aksa gözlerinden eylemez minnet Ümmet olsan zikrini söylemek size sünnet Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Zâkirlere Allah özü vaad eyledi "Fezküruni ezkürkum" diye ayet geldi Firdevs adlı cennetinden mazhar geldi Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelimZâkirleri her nefesde zikrini söyler Tevbe eyleyip eğri yoldan doğruya döner Zikrini söylese yavaş yavaş şevki artar Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Zâkirleri halka içinde nur görür Onun için halka içine özünü vurur Sevgilisini gördüğü zaman canını verir Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Yalan aşık sevgilisinden canını esirger Ahiret yolunu arkaya atıp dünyayı sever “Hû” halkasının kurulduğu yerden eyler firarGelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim"El kezzabu la ümmeti" dedi Server Bu sözlere yol verici Hâdi, Rehber Yalancıya ümmet demez O Peygamber Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Rahman Melik'im gerçek aşığın yolunu açar Muhabbetin şevki ile yaşını saçar “Allah” diye nerede gitse Şeytan kaçarGelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Zâkirleri zikrini deyip feryad eder Gözyaşını sarı yüze süs eyler Kırlarda gezip özünü mecnun eyler Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyle yelimZâkir kullar Hakk fermanını sağlam tutar İhlas ile Allah diye kanlar yutar Halka içine girdiği vakitde candan geçer Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Taharetsiz zikir söyleyene lânet yağar İşte o gün olan çocuk şeytan doğar Öleceği vakitde önce gelip şeytan bakar Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Taharetsiz zikrini söyleyen iman etmez Öleceği vakitde Hak Mustafa elini tutmaz Sûbhan Melik'im günahım asla bağışlamaz Gelin yığılın zâkir kullar zi kir söyleyelimMümin olsan taharetsiz zikrini söyleme Kerametler söyleyip halka dinini satma Müslümanlık iddia edip kafır gitme Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Zâkir olsan zikrini demeden asla yatma Cahil ile soysuzlara hiç söz katma Münafıklar halden sorsa bir söz deme Gelin yığılın zâkir kullar zikir söyleyelim Kul Hoca Ahmed kötülerin kötüsü sen Herkes buğday el tutmaya samanı sen Yoldan sapan günahkârların cahili sen Gelin yığılın zâkir kullar zikir söy leyelim |