TASAVVUF ve SUFİLER

Ana Sayfa

Editörden

Kavramlar

Kişilikler

Güncel

Kütüphane

Linkler

Fotoğraflar

ZiyaretçiDefteri

İstatistikler

 

 

Tasavvuf    Ustalarından

[Hacı Bayram Veli, Ak Şemseddin, Akbıyık Sultan, Aşık Paşa, İbrahim Tennuri, Yunus Emre, Niyazi Mısri, Ebu Hamid]

Hikmetler  wpe47.jpg (6875 bytes)  Öğütler

wpe3.jpg (6814 bytes)

HACI BAYRAM -ı  VELİ [Kaddesallahu Sırrıhulaziz] den BİR ŞİİR :

Hiç kimse çekebilmez , güçtür feleğin yayı;

Derdine gönül verme, bir gün götürür vayı.

Oynayu gelir aldar, çünkü eli çabuktur,

Bir buncılayın fitne kande bulur arayı?

Çün yüzünü döndürdü bir lahza karar etmez,

Nice seri pâ eyler, döner ser eder pâyı.

Birfani vefasızdır, kavline inanma hiç,

Geh yoksulu bay eyler geh yoksul eder bayı.

Hayran kamu âlimler bu mâninin altında,

Kaftan kafa hükmeyler, bilmez bu muammayı.

Vâlihtir o vahdette, kesrette kanı tefrik?

Hızr ermedi bu sırra, bildirmedi Musa’yı

Miskin Hacı Bayram sen dünyaya gönül verme,

Bir ulu imarettir, alma başa sevdayı!...

HACI BAYRAM -ı VELİ

**********

AK ŞEMSEDDİN [Kaddesallahu Sırrıhulaziz]'den BİR İLÂHİ

Ak Şemseddin (1389-1458) büyük şöhret kazanan ulu âriflerdendir. İstanbul fethinde Fatih’in ordusunda bulunarak askerin mânevî kuvvetini yükseltmiştir. Dine ve tıbba dair çeşitli eserleri vardır.

Zehi can kim münevverdir bugün nur-u tecellâdan,

Zehi dil kim muattardır hava-yı aşk-ı Mevlâdan!

Harabat içre uşşakı görüp ta’netme, ey zâhid!

Ki ol rüsva-yı aşk olmuş, yanıptır derd-i Mevlâdan.

Gönül dildare verenler cihanda kılmadı ârâm,

Budur avare sergerden, geçer dünya-vü ukbadan.

Tamaşasın duyan aşkın nazar kılmadı ağyare,

Ki daim aşk-ü şevk ister, usanmaz ol bu sevdadan.

Cihanın maveresinde kuruptur haymeyi âşık,

Bu âlemde haber bilmez dahi hem arş-i âlâdan.

Hudanın âşıkı çoktur veli Ak Şemseddin gibi,

Kani bir dertli âşık kim yana aşk-ı dilâradan!..

AK  Şemseddin

*****

AKBIYIK SULTAN [Kaddesallahu Sırrıhulaziz] 'den BİR İLÂHİ

Şol dem gördüm dîdarını,

Divaneyim, divaneyim.

Yandım cemâlin şem’ine:

Pervaneyim, pervaneyim.

Yâr ile ben ağyar olmuşum,

Sanma ki ağyar olmuşum,

Ben aşinâdan gayriye,

Bîgâneyim, bîgâneyim.

Ben aşk meyinde sakıyîm

Ol mâşukum muştakıyim,

Gel içireyim aşktan,

Meyhaneyim, meyhaneyim.

Gavvas-i bahr-i vahdetim,

Buldum hakikat bahrini,

Deryaya saldım katramı,

Dürdaneyim, dürdaneyim.

Bildim seni, buldum anı,

Verdim bunu aldım anı,

Terk eyledim cism ü canı,

Cananeyim, cananeyim.

Terk eyledim ben şeş cihet,

Oldum onunla hemcihet,

Yâr gencini pinhan için,

Viraneyim, viraneyim.

Gel, ey Hudayi Şemsüddin!

Buldum Hakk’ı oldum yakîn,

Söyleme sır, eyleme faş,

Sırhaneyim, sırhaneyim.

Şems-i Hudâ (Akbıyık Sultan)

****************

Âşık PAŞA[Kaddesallahu Sırrıhulaziz]'den BİR ŞİİR

Âşık Paşa Horasan’lıdır, Kırşehir’e yerleşen zengin bir âilenin çocuğudur. 1270’de doğmuş, 1332’de vefat etmiş  bir zattır. Garipname adlı manzum eseri Anadolu’da çok okunan kitaplardan biridir.

“Cemâlin pertevi, ey dost; salalı nur-u envarı

Olup Mecnun gibi hayran kıluram nale vü zâri.

Bu gözler kim seni gördü, cihanın terkini kıldı;

Erer vuslat makamına olup Mansûr-u şeydayî.

Tecelli derde dermandır, kulun arzusu sultandır,

Bu can yoluna kurbandır, görelden ol temaşayı.

Ciğer derdin ile hundur, akan çeşmimde ceyhundur,

Gönül aşk bahrine daldı, n’ider bes gayri sevdayı...

Bu benlik mahvolup kaldı, cihan külli fenâ oldu,

Bu mânâ sırları duydu, anıçün oldu rüsayi.

Bu yola can veren Âşık amel kıla Hak’a lâyık,

Şarab-ı lemyezel içüp temaşa kıl bu deryayı...

Âşık PAŞA

*******

İBRAHİM TENNURİ [Kaddesallahu Sırrıhulaziz]'den BİR İLAHİ

Cana cefâ kıl ya vefâ,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş,
Ya derd gönder ya ya devâ,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Hoştur bana senden gelen:
Ya hil’at ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken...
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Gelse celâlinden cefâ,
Yahut cemâlinden vefâ,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ger buğ u ger bostan ola,
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl ü ger hicrân ola,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ey Padişah-ı Lemyezel!
Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!
Ey lûtfu bol kahrı güzel!
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Ağlatırsın zâri zâri,
Verirsen cennet ü hûri,
Lâyık görür isen nâri,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Gerek ağlat, gerek güldür,
Gerek dirgür, gerek öldür,
Bu Âşık hem sana kuldur,
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
İbrahim Tennuri

******

YUNUS  EMRE(Kaddesallahu Sırrahulaziz)'den BİR ŞİİR :

İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsen,
Ya nice okumaktır?

Okumaktan mânâ ne?
Kişi Hakk'ı bilmektir,
Çün okudun bilmezsin,
Ha bir kuru emektir.

Okudum bildim deme,
Çok tâat kıldım deme,
Eri Hak bilmez isen,
Abes yere yelmektir.

Dört kitabın manası
Tamamdır bir Elifte,
Sen Elif dersin hoca,
Manâsı ne demektir?

Yunus Emre der hoca,
Gerekse var bin hacca,
Hepisinden eyice
Bir gönüle girmektir...

Yunus Emre

*****

NİYAZİ  MISRÎ(Kaddesallahu Sırrahulaziz)'den İKİ ŞİİR :

1

Ey derde derman isteyen yetmez mi derd derman sana

Ey rahat-ı can isteyen kurban olandır can sana

Yağma edersin varlığın gider gönülden darlığın

Mahveyle sen ağyarlığın yar olısar mihman sana

Sermaye bu yolda heman teslim olur buna inan

Sıdk ile Allah’a dayan etmez mi gör ihsan sana

Tevhide tapşur özünü kimseye açma razunı

Şeyh izine tut yüzünü şeyhin yeter burhan sana

İven kişi yol alamaz maksudu hergiz bulamaz

Bekle maarif kapusun yüz göstere irfan sana

Dünya ile ukbayı ko, ulâ ile uhrâyı ko

Var ol kuru sevdayı ko, matlab yeter Sübhan sana

Candan talep kıl yarini ver canı bul didarını

Yok eyle kendi varını kim var ola canan sana

Çürüklerin hep sağ olur zehrin kamu bal yağ olur

Dağlar yemişli bağ olur cümle cihan bostan sana

Güçtür kati Hakk’ın yolu dergahı hem gayet ulu

Sıdk ile olmazsan kulu etmez yolu âsân sana

Kulluğa bel bağlar isen şam ü seher ağlar isen

Sular gibi çağlar isen tiz bulunur umman sana

Bülbül oluben öte gör gül gibi açıl tüte gör

Aşk oduna can ata gör gülzar olur nirân sana

Yüzün Niyazi eyle hâk derd ile bağrın eyle çâk

Kalbin sarayın eyle pâk şayet gele Sultan sana.

2

Uyan gafletten ey gafil, seni aldamasın dünya

Yakanı al elinden kim seni sonra kılar rüsva

Ne sandın sen bu gaddarı ki ta böyle anı sevdin

Anı her kim ki sevdiyse dinini eyledi yağma

Adavet kılma kimseyle sana nefsin yeter düşman

Ki asla senden ayrılmaz ömür ahir olunca ta..

İşittin Hak Rasulünden nice ayât-ü ahbârı

Veli nidem ki kar etmez bu öğütler sana asla

Bu zahir gözünü örtüp bana tut cânıla gönlün

Ki her bir sözün içinde duyasın cevher-i mana

Kelam-ı Mustafa zevkin dimağında bulagör kim

Muadil olmaz ol zevke hezarân “mennile selvâ”

Kemali devlet istersen oku ayât-ı Kur’anı

Ki her harfin içinde var Niyazi bin dürr-i yektâ.

EBU HAMİD[Kaddesallahu Sırrıhulaziz]'den BİR ŞİİR :

Senden dolu iki cihan,

Oldum zuhurunda nihân;

Ger bulmayam seni ayan,

Ya Rab, n’ola halim benim?..

Dilde kanaat olmaya,

Zühd ile tâat olmaya,

Senden hidâyet olmaya,

Ya Rab, n’ola halim benim?..

Şol gün ki mîzan kurula,

Hak tapusunda durula,

Halâyık oda sürüle,

Ya Rab, n’ola halim benim?..

Ağlarım üş de zâr ile,

Kaldım diriğ ağyar ile,

Bilişmedim sen yâr ile,

Ya Rab, n’ola halim benim?..

Hâmidi’nin gözü yaşlı,

Doldurur dağ ile taşı,

Bilmem n’idem garip başı,

Ya Rab, n’ola halim benim?..

Ebû  HÂMİD

intro.jpg (1964 bytes)

Anasayfaya  Dönüş